Kıyamet alametleri nelerdir?

Kıyamet alametleri nelerdir?

Kıyamet GünüHesap Günü ya da Mahşer Günü (Arapça: يَوْمُ الْقِيَامَة); Dünya'nın sonunun geleceğine ve tüm insanların Mahşer'de toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli Evren" anlayışında Dünya'nın sonu, Evren'in de sonu olarak algılanmıştır. Kıyamet'in zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek Mahşer'de (toplanma yeri) toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin Cennet'e, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere Cehennem'e gideceğine inanılır.

Kıyamet sözcüğü, Arapçadan Türkçeye geçmiş olup "ayağa kalkma, dirilme" anlamına gelir. Yine Arapçadan Türkçeye geçen eş anlamlı "Mahşer" kelimesi ise "toplanma yeri" anlamı taşımaktadır ve "Mahşer Günü" ifadesi Kıyamet ile eş anlamlı olarak kullanılır.

Kabir hayatında Münker ve Nekir isimli iki meleğin ölünün yanına gelerek kişiye çeşitli sorular sorup yanıtlar isteyeceğine inanılmaktadır. Müminler, Kelime-i Şehadet getirerek azaptan kurtulacak, günahkâr olanlar ise kabir azâbı çekeceklerdir. Mümin sevap işleyen bir insan ise bu azaba uğramayacaktır. Kabir Dünya'nın sonrası, Âhiret'in de öncesidir. İkisi arasında bir geçiş olduğundan köprü mânâsında buraya Berzah âlemi de denir. İnanışa göre mümin olanlardan biri ölüp de kabre konunca kendini yeşil bir bahçe içinde görecektir.

İsrafil, elindeki Sur’a birinci defa üfürünce dağlar parça parça olacak, denizler birbirine girecek, yıldızlar yerlere dökülecek, tüm canlılar ölecek ve Kıyamet kopacaktır. İnanışa göre ölüler Kıyamet'in koptuğunu başlarının mezarlarına çarpması ile anlayacaklardır.

Ardından Allah İsrafil'i diriltecek ve tekrar Sur'u üfürmesini emredecek. Sur çalınınca bütün ruhlar yeniden dirilecekler, bedenleriyle birleşip Mahşer Yeri'nde toplanacaklardır.

İnsanlar Mahşer Günü kabirlerinden dirilerek Mahşer Yeri'ne mecbûren çırılçıplak gidecek, ancak o günün dehşeti ve korkusundan hiç kimsenin çıplaklığını farketmeyeceği hadiste beyan edilmektedir. Mahşer'de insanların işledikleri amellere dair sorular yöneltileceğine ve amel defterlerinin açılacağına inanılmaktadır. Amel defterine kulun hayatı boyunca Kirâmen Kâtibîn meleklerinden sağ omzunda duran melek tarafından sevapları, sol omzunda görevli melek tarafından da günahları yazılmaktadır. Sevapları fazla gelenler Cennet'le mükâfatlandırılacak, günahları sevaplarından fazla olanlar ise Cehennem'le cezalandırılacaklardır. Ehl-i Sünnet'e göre Müslüman ve günahkâr olanlar, Cehennem'de cezalarını çektikten sonra Cennet'e girebilecektir. Ancak buna açıktan açığa ifade eden ayet veya hadis yoktur.

İsrafil'in çaldığı Sur'un dört budağı vardır. Biri doğuda, diğeri batıda, birisi de "yedi kat gök"te, diğeri de "yedi kat yer"dedir. Hesap sonrası Hz. Muhammed Allah'ın önüne gelerek ümmetinin günahlarının affedilmesi konusunda ricada bulunacaktır. Mahşer Günü Müslümanlığın temel dinamiklerinden birisidir.

Kıyamet inancı İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günü'ndeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve Hadislerde tasvir edilmiş, Gazali, İbni Kesir, İbn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır.

Kıyamet alametleri

Bazı hadis kaynaklarında mesih, mehdi, deccal gibi Kıyamet kopmadan önce gerçekleşmesi beklenen olaylar anlatılır ve bunlar Kıyamet alametleri olarak değerlendirilir. Ancak bunların tamamen uydurma ve düzmece olduğunu belirten ilahiyatçılar da bulunmaktadır. Kıyamet alametleri konusunda diğer bir yaklaşım da Ortadoğu bölgesinde benzerleri tarih boyunca onlarca kez olmuş olan olayların güncel olanlarını arka arkaya sayıp insanların zihninde yakın zamanda bir mehdi ve Kıyamet beklentisi yaratılmasıdır.

Kur'an'da kıyamet alametleri

Kıyamet'in şekli Tekvir Suresi'nde canlandırılır;

  • "Güneş büzüldüğü zaman, Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, Dağlar yürütüldüğü zaman, On aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman, Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman, Denizler kaynatıldığı zaman, Nefisler çiftleştirildiği zaman." (81:1-7)
  • Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü Kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir! Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye kadar hep şüphe içindedirler. (Hac: 1, 7, 55)
  • …O saat (Kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. (Hicr: 85)
  • …Kıyamet'in kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. (Nahl: 77)
  • Onlar üstelik Kıyamet'i de yalan saydılar. Biz ise, Kıyamet'i inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık. (Furkan,11)
  • Bilakis Kıyamet onlara vadedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır. (Kamer, 46)
  • "…İyi bilin ki, Kıyamet saati (zamanı) hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler” (42:18)

Kıyamet için Kur'anda Saat (6:31, 42:17), Hesap Günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) deyimleri de kullanılmıştır.

Hadislerde kıyamet alametleri

  • Enes b. Malik 'den, O dedi ki Resulullah buyurdu: "Dünya'nın ömrü, Âhiret günlerinde yedi gündür. Allah-u Teala buyurdu ki: Rabbin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine şu Dünya'nın yedi bin yıllık ömrü müddetince sevap yazar." Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni 'den rivayet ettiler. "Ben gördüğüm bir rüyayı Resulüllah'a anlattım. Bu rüyada Peygamberimiz yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, Yedi basamaklı gördüğün minber şu Dünya'nın ömrü olan yedi bin senedir. Ben de O 'nun son bininde olacağım."
  • Ahmet İbni Hanbel ilel'inde nakletti. "Dünya'dan beş bin altı yüz yıl geçmiştir".
  • Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek, fakat bin beş yüz (1500) seneyi aşmayacaktır. "Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek."

Kıyamet alametleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kıyamete uzak, orta ve yakın alametler olarak sıralanmış durumda… İşte, Diyanet İşleri Başkanlığı madde madde kıyamet alametleri…

UZAK ALAMETLER:

Resûl-i Ekrem’in vefatı, Kudüs’ün fethi, Hz. Ömer ve Osman’ın öldürülmesi, Cemel Vak‘ası, Sıffîn Savaşı, Hz. Hüseyin’in öldürülmesi, Fâtımî ve Karâmita fitneleri, ayrıca belli yerlerde vuku bulmuş bazı depremler zikredilir. Bunların sonuncusu dışında hiçbiri hadislerde kıyamet alâmeti olarak yer almamıştır.

ORTA ALAMETLER:

Ahmak ve alçakların dünyanın en mutlu insanları olması, kötülük ve fuhşun yayılması, çocuğun ebeveynine isyan etmesi, oyun ve çalgı aletlerinin ortaya çıkması, fâsıkların toplumun efendisi haline gelmesi, gasp olaylarının çoğalması, sıla-i rahimin kesilmesi gibi ferdî ve içtimaî alanda bozuluşun vuku bulacağına ilişkin olaylar yer alır

YAKIN ALAMETLER:

Mehdînin gelişi, deccâlin çıkışı, Hz. Îsâ’nın gökten inişi, Ye’cûc ve Me’cûc’ün, dâbbetü’l-arzın ortaya çıkması, güneşin batıdan doğması ve insanları toplanma yerine sevkeden bir ateşin yerden çıkışı gibi hârikulâde olaylar zikredilir. Bunlar da genellikle Resûl-i Ekrem’e atfedilen hadislere dayandırılır. Bu gruplandırma Berzencî tarafından yapılmış ve sonraki bazı müelliflerce de benimsenmiştir.

Captcha işaretlenmemiş.